Sofistike giyinen kişiler zaman zaman kendilerini farklı arayışlar
içinde hissederler. Kimi günlerde en sade kıyafetler dışında başka bir şey
giymeyeceklerine dair kendi kendilerine söz verirlerken, kimi günlerde de ne
kadar süslenseler yetmiyormuş gibi gelir. Yaklaşım ne olursa olsun bir tarzdan
bir diğerine geçebilme ve bunu doğal zarafeti bozmadan yapabilme yeteneği bir
erkek için son derece önemlidir. Desen kullanımının erkek giyiminde sofistike anlayışa
yükselişi 1920’li yılların başlarına dayanır.
1920’lerde erkek giyiminde hüküm süren “İngiliz
çılgınlığı” aynı zamanda bir çeşit “desen kullanma” çılgınlığı olarak da
adlandırılabilir. Desen kullanma çılgınlığı, Galler Prensinin giyiminde oluşturduğu
tarzın Cambridge ve Oxford Üniversiteleri arasında yapılan kürek yarışları sırasında
Ivy League Üniversitelerinin varlıklı öğrencileri tarafından fark edilmesi ve
bu tarzdan yaptıkları yorumlarla evlerine dönmeleri üzerine neredeyse tüm dünyaya
aynı anda sıçramıştır. Çok geçmeden de sofistike giyimciler iki veya daha fazla
deseni giysilerinde birleştirmelerinin kendilerine kattığı “seçkinlik ve
kentlilik havasını” fark etmişlerdir.
Desenleri
bir arada kullanabilmek bir yetenek işidir. Ancak yine bir şekilde kural ve
kavramlara dayalıdır. Bilinçli ve doğru olarak yapılan desen birleştirmeleri
sizi bir “giyinme sanatçısı” yapabilecekken, gelişigüzel yapılan birleştirmeler
ve karıştırmalar rüküş yapacaktır. Desen birleştirme işinin özünü “ölçek ve
ebat” kavramları oluşturur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder