16 Ocak 2014 Perşembe

DESENLERİN OLUŞTURDUĞU AYRICALIK


Sofistike giyinen kişiler zaman zaman kendilerini farklı arayışlar içinde hissederler. Kimi günlerde en sade kıyafetler dışında başka bir şey giymeyeceklerine dair kendi kendilerine söz verirlerken, kimi günlerde de ne kadar süslenseler yetmiyormuş gibi gelir. Yaklaşım ne olursa olsun bir tarzdan bir diğerine geçebilme ve bunu doğal zarafeti bozmadan yapabilme yeteneği bir erkek için son derece önemlidir. Desen kullanımının erkek giyiminde sofistike anlayışa yükselişi 1920’li yılların başlarına dayanır.
 
1920’lerde erkek giyiminde hüküm süren “İngiliz çılgınlığı” aynı zamanda bir çeşit “desen kullanma” çılgınlığı olarak da adlandırılabilir. Desen kullanma çılgınlığı, Galler Prensinin giyiminde oluşturduğu tarzın Cambridge ve Oxford Üniversiteleri arasında yapılan kürek yarışları sırasında Ivy League Üniversitelerinin varlıklı öğrencileri tarafından fark edilmesi ve bu tarzdan yaptıkları yorumlarla evlerine dönmeleri üzerine neredeyse tüm dünyaya aynı anda sıçramıştır. Çok geçmeden de sofistike giyimciler iki veya daha fazla deseni giysilerinde birleştirmelerinin kendilerine kattığı “seçkinlik ve kentlilik havasını” fark etmişlerdir.
Desenleri bir arada kullanabilmek bir yetenek işidir. Ancak yine bir şekilde kural ve kavramlara dayalıdır. Bilinçli ve doğru olarak yapılan desen birleştirmeleri sizi bir “giyinme sanatçısı” yapabilecekken, gelişigüzel yapılan birleştirmeler ve karıştırmalar rüküş yapacaktır. Desen birleştirme işinin özünü “ölçek ve ebat” kavramları oluşturur.
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder