9 Mayıs 2014 Cuma

GARDIROP OLUŞTURMAK


Gardırop oluşturulurken ilk dikkate alınması gereken yaşam alanlarımızdır. Yaşam alanları dikkate alınmadan oluşturulmuş bir gardırop işlevsel olmaktan uzak kalacaktır. Genel olarak bir erkeğin yaşam alanları iş yaşamı, sosyal yaşam, hafta sonu ve ev yaşamı olarak bölümlendirilebilinir. Profesyonel anlamda yapılandırılan bir gardırop’ta bu alanların en etkin olanı gardırobun ana gövdesini oluşturur.  

İş yaşamı gardıropları daha çok takım elbise ve onu tamamlayıcı giyim öğeleri ve aksesuarları ağırlıklı olarak inşa edilir. Her ne kadar 90’lı yıllardan itibaren internet kullanımı iş ilişkilerini aza indirip takım elbiselerin gücünü zayıflatmış olsa dahi, erkekler iş yaşamlarında güce ihtiyaç duydukları sürece takım elbiseler varlıklarını sürdüreceklerdir.

Sosyal yaşam gardıropları bir şekilde iş için düzenlenen gardıropların devamı niteliğindedir. İş yaşamında ki pozisyonunuz sosyal yaşamınızda ki statünüzü tanımlamaya yardımcı olur. Gelişmiş bir sosyal yaşam, bu alanda da gelişmiş bir gardırop gerektirecektir. Bu gardırobun temelinde salon takım elbiseleri, dinner ceketler ve yarı resmi giyim pantolonları ile bunların gerektirdiği giyim öğeleri ve aksesuarları bulunur (Black Tie ) . Günümüzün şıklığı azaltılmış giyim anlayışında resmi giyim neredeyse yok denecek kadar az kullanılmaktadır (White Tie). 

Son olarak ele alınacak gardırop rahat giyim gardırobudur. Daha çok hafta sonu ve ev yaşam alanlarını karşılayacak şekilde düzenlenir. Tek ceket ve tek pantolonlardan, rahat üst giyim öğelerine oradan da chino ve jean pantolonlara kadar uzanır. Süveter’ler ve spor gömleklerle birlikte uygun giyim aksesuarları ile desteklenir.

25 Nisan 2014 Cuma

DÜĞÜN TÖRENİ İÇİN GİYİNMEK


 
İster damat isterseniz davetli olun, düğün töreni için giyinmek erkek giyiminde “Resmi Giyim” alanına giriyor.

Günümüz resmi ya da bir başka deyişle Törensel giyimde kabul gören, farklı şekillerde dizayn edilebilen “Black Tie” uygulamalarıdır.

Black Tie bir Dinner Ceket ve yarı resmi giyim pantolonunun eşleştirmesi ile oluşur. Kumaş ve renklendirme seçenekleri oldukça geniş bir yelpazeyi içermekle beraber, en çok kabul gören klasik siyah ve beyaz formülüdür. Çünkü siyah ve beyaz eşleştirmesi istisnasız her erkeği yeterince şık ve zarif gösterebilecek bir sunum gücüne sahiptir. Bu formülde ki, diğer bir önemli özellik ise erkeğin sade ama bir o kadar da güçlü görünümünün yanında eşlik ettiği hanımefendinin albenisini daha fazla ön plana çıkarabilmesidir. Bu da erkek giyimi için önemli bir görgü ve zarafet kuralıdır.
 
 
Dinner Ceketi modellemesi Monopeto ya da Kruvaze olarak tercih edilebilir, ancak mutlaka yırtmaçsız, tek düğmeli ve kapaksız yan cepli olarak yapılmalıdır. Bunun tam tersi uygulamaların tamamı ceketi günlük kullanım ceketi seviyesine indirir ve resmi giyimin şıklığından uzaklaştırır. Yaka modellemeleri sivri ya da şal olarak yapılmalıdır, klasik kesik ceket yakaları resmi giyim için uygun değildir. Klapa adını verdiğimiz ceketin alt yakaları ipek saten ya da grogren ile kaplanabilir. Bu halde ceket düğmeleri ve yan cepler de de aynı süslemenin tercih edilmesi sunumu güçlendirir. Yarı resmi giyim pantolonları mutlak suretle dış yan dikişlerinin ipek saten ya da grogren ile kaplanması ile oluşturulmalı, pantolon arka cephesinde cep kullanılmamalıdır.

Bu gün güncel olan renklendirmelerin başında Midnight Blue diye adlandırılan lacivert tonu önemli bir yer tutmaktadır. Söz konusu yaz düğünleri olunca daha farklı renkleri de kullanabilmek mümkündür ve 1930’lu yılların renklendirme formülleri günümüzde de geçerliliğini mutlak surette korumaktadır. Beyaz Dinner ceketleri yaz şıklığının en önemli öğelerinden biridir ve siyah pantolon ile eşleştirilerek kullanılmalıdır. İleri yaz düğünlerinde bronzlaşan tensel görünümünüzü daha kuvvetli sunabilecek bisküvi rengi ve gümüş gri dinner ceketlerinin siyah pantolonlarla eşleşmesi ideal olarak görülebilir.

Konu resmiyet derecesi daha azaltılmış gündüz yapılacak açık hava törenleri ve Jaketataylar da son derece güçlü bir sunuma sahiptir. Jaketataylar genel olarak 3’lü kumaş koordinasyonları ile hazırlanırlar. Ana kombinasyon, siyah jaketatay, gümüş gri yelek ve çizgili pantolon eşeleştirmesidir.  Söz konusu olan kır düğünleri ise mavi tonlarında hazırlanmış takımlar ve yine kırık beyaz takımlar yeterli bir rahatlık ve şıklık sunacaklardır.

27 Mart 2014 Perşembe

TAKIM ELBİSELERDE KUMAŞ SEÇİMİ




Günümüzde erkek kumaşlarının gösterdiği gelişim artık sınırları zorlamaktadır. Gerek küresel ısınmanın etkisi ve gerekse uzak doğu ülkelerinin kumaş rekabetinde yarattığı ivme İtalyan ve İngiliz kumaş üreticilerini iyinin de iyisini yapmaya yönlendirmiştir. Küresel ısınmanın etkisini bu denli hissettirmediği günlerde yani daha bundan on yıl öncesine kadar erkekler gardıroplarını oluştururlarken daha çok sonbahar – kış sezonu ağırlıklı olarak düşünürlerdi. Şimdi ise günümüzde sekiz ay kullanılabilecek kumaşlar ağırlık kazandı ve çok ileri yaz dönemlerinin özel kumaşları haricinde sezonlar birbirini tamamlar hale geldi.
 
Bu gün ideal bir takım elbise kumaşı 240 – 250 gr/m2 olarak değerlendirilmektedir. Kumaşın ince ipliklerle dokunduğunun simgesi olan “S” takısı ise 100’S lerden 130’s lerin oluşturduğu ortalamalara ilerlemiştir. Yalnız kumaş seçimlerinizde güvenilir İtalyan ve İngiliz markalarının dışında bu “S” takısının önünde ki numaralar tecrübesiz erkekler için yanıltıcı olabilir.
 
Kumaş seçimlerinde önemli olan karışımını oluşturan materyallerin doğallığı ve “tuşe” olarak tabir ettiğimiz ve kumaşa dokunduğunuzda edindiğiniz histir. Bu gün ister hazır giyim ister terzi işi olsun fiyatı belli bir aralığa oturan iyi takım elbiselerin kumaşlarında aranılan özellik hafiflik, yumuşaklık, esneklik ve performans olmalıdır. Performans kumaşın sağladığı kullanım kolaylıklarının tamamını tanımlamak üzere seçtiğim bir kelimedir.
 
Yaz dönemlerinde kumaş gramajları 220 – 230 gr/m2 ağırlığına kadar inebilir. Tabi bu örnekler yün ve yün karışımlı kumaşlar için geçerlidir ve özel yaz kumaşları daha da farklı olabilirler. İleri kış dönemlerinin daha dolgun dokulu kumaşları bu gün yapılan teknolojik geliştirmeler ile görünüm özelliklerini kaybetmeden 260 – 285 gr/m2 lere kadar hafifletilmişlerdir.

5 Mart 2014 Çarşamba

TAKIM ELBİSE MODELLEMELERİ / DETAYLAR 2


Takım elbise yırtmaçları


Ceket yırtmaçlarının kökeni askeri üniformalara ve oradan da erkeklerin at sırtında dolaştığı günlere dayanır. Merkezi yırtmaç – tek yırtmaç – ceketlerde eyere uygun olarak tasarlanma işlevini yerine getirir ve bunun dışında da başka bir işlevi yoktur. Buna rağmen hazır giyim üreticilerinin ve satıcılarının en çok arz ettiği yırtmaç türüdür. Bunun nedeni maliyetinin düşük ve satış sonrası hizmetlerde karşılaşabilinecek sorunların kolay giderilmesidir. Terzi işi takımlarda tek yırtmaç uygulamasına yamak işi gözü ile bakılır. Genelde Amerikalılar tarafından tercih edilir ve “Ivy League” görünümünün bir parçasıdır.  
Yırtmaçsız ceketler “Kontinental” silueti oluşturan 60’li yılların İtalyan kesimine dayandırılmakla birlikte en az İngiliz çift yırtmaçlıları kadar eskidirler. Yırtmaçsız ceketler erkek ceketinde resmiyet belirleyicisidir ve bu nedenle 1920’lerden beri üst düzeyde hazırlanan resmi ve salon takım elbise ceketlerinin büyük bir kısmı yırtmaçsız olarak biçilirlerdi. Biçim ve hat açısından performansı son derece yüksek olsa da yırtmaçsız ceketlerin günlük kullanımda işlevsellikleri son derece sınırlıdır.  
Yan yırtmaçlar – çift yırtmaç – öncelikle takım elbisenizin ceketine esneklik sağlar. Herhangi bir şekilde kullanımından memnun kalmadığınız durumlarda kolaylıkla kapatılarak ceket yırtmaçsız hale getirilebilir. Ancak bunun için yırtmaçların son derece düzgün ve ustalıkla oluşturulması gerekmektedir ki, bu nedenle de hazır giyimcilerin geneli tarafından tercih edilmezler. Ancak üst düzey hazır giyim üreticileri bunu bir tür nitelik seviyesi olarak görürler ve asla vazgeçmezler. Yan yırtmaçların sağladıkları esneklik bir yana asıl önemleri işlevselliklerindedir. Oturma durumlarında ceketin arka ana parçasına hareket kabiliyeti kazandırarak kumaşta oluşabilecek kırılma, toplanma ve pot gibi olumsuzlukları engellerler. Ceketinizin onu kapalı iken dahi pantolon ceplerinin tamamına kolay ve rahat erişiminizi sağlarlar. Yan yırtmaçların bir diğer işlevi arkadan izleyen gözde boy uzaması yanılsamasına katkı sağlamasıdır. Diğer yandan yürüme sırasında pantolon ile ceketin birlikte hareket etmesini sağlayarak görünüme akıcılık ve zarafet kazandırırlar. Derin yan yırtmaçlar erkeğin zevkinin gelişmişlik göstergesinde önemli bir detay oluşturur. Yan yırtmaç derinliği kural olarak kalça cep kapağının altında kalmamalı ve üzerine de taşmamalıdır. Kapaksız cepler de kullanıldığı takdir de ölçü cebin boyu ile sınırlıdır.

28 Şubat 2014 Cuma

TAKIM ELBİSE MODELLEMELERİ / DETAYLAR 1


Takım Elbise Cepleri


Takım elbisenizi modellerken dikkate almanız gereken detayların başında ceketin yan cepleri gelir. Erkek kumaşlarının günümüzdeki teknolojik gelişmelerle hafifletilmediği dönemlerde takım elbise cepleri içeri açılır, cep ağızları alt ve üst kısımlarında birer ince bant – çift fileto yöntemi –  oluşturularak ve kapaksız olarak tasarlanırlardı. Bu takım elbise için bir zariflik ölçütü olarak kabul edilirdi. Bu kural uygulaması günümüzün değişen koşullarında da varlığını klasik giyim anlayışı içinde sürdürmektedir. Bu nedenle resmiyet derecesi yüksek iş ve salon takım elbiselerinin ve Dinner Ceketlerinin cepleri kapaksız olarak tasarlanır.
 
Kapaklı ve torba cepler daha çok günlük giyim amaçlı, daha rahat ve spor takım elbiseler için tercih edilmelidir. Eğer hazır giyim ürünü bir takım elbise alacaksınız büyük olasılıkla cepleri kapaklı olarak size sunulacaktır. Burada ceplerin “çift fileto” diye tabir ettiğimiz yöntemle açılmış olması size takım elbise kullanımınız da işlevsellik kazandıracak ve gerekli durumlarda cep kapaklarını ceket cebi içine saklamanıza olanak sağlayacaktır. Ceket yan ceplerinin ön gövde üzerinde ki konumlanmasında ki genel kural olarak tarz ve ebada bakılmaksızın ceketin alt düğmesi hizasında olmalarını söyler. Resmiyet sıralamasında kapaksız çift filetolu cepler ilk, kapaklı cepler ikinci ve torba cepler de son sıradadırlar.  
Ceketin göğüs cebi cep mendilini daha iyi gösterecek bicimde ve omuz başına doğru hafif bir eğimle tasarlanmalıdır. Bu işlevsel olarak da izleyen gözün yüze yönlenmesine yardımcı olur.  
Ceket bilet ya da bozuk para ceplerinin tasarlanmasında ki asıl amaç kullanım kolaylığı yaratması ve bununla birlikte vücut yapısının gereksinimine göre yatay veya verev olarak dikey hat oluşturarak görsel denge veya yanılsama yaratmaya hizmet etmesidir. Ancak hazır giyimciler ceket yan cepleri üzerinde yer alan bu cebi “Londralı görünmek” adına kullanırlar. Bu ceplerin bir başka özelliği de kapaklı ya da kapaksız olarak kullanılsın bir takım elbisenin daima terzi işi olduğunu simgelemesidir. Ancak iyi bir terzinin elinden çıkan takım elbiselerde bu cep kesinlikle kapaksız olarak kullanılır, bunun nedeni de zarafet kurallarıdır.

25 Şubat 2014 Salı

TAKIM ELBİSE MODELLEMELERİ 2


Kruvaze takım elbiseler


İkinci dünya savası öncesinde kruvaze ve monopeto takım elbiselerin tercih edilirlikleri neredeyse ayni ölçülerde idi. 1920’li ve 30’lu yıllarda “terzi elinden çıkma” kruvaze takım elbiseler erkek giyiminde “iyi giyimli olma” belirleyicisi idi. Yüksek beli vurgulayan klapa yapısı ve kalçaya oturan düz yırtmaçsız arkalı ve altı düğmeli ceketlere eşlik eden pantolon biçimi ile erkek görünümü sütunsu bir görünüm kazanmış ve dönemin erkek zarafetinin simgesi halini almıştır. Londra’nın bu ünlü drape takımları sonrasında, yeni kruvazeler klapaları doğal bel hattının altında dörtlü düğme yapıları ile tasarlandı. Ve bu kruvaze modeli kendisini ilk beğeniye sunan kişi olan “Kent Dükü Prens George”a ithaf en KENT model olarak anıldı. Bu modelin işlevselliği uzayan klapa hattının bele daha az vurgu yapmasından dolayı uzun boy yanılsaması yaratmasıdır.  
Sonuçta biz erkekler alışkanlıklarımıza oldukça bağlıyızdır. İkinci dünya savaşı boyunca askerlik dönemlerinde rahatlık ve kolaylıklarına alıştıkları monopeto ceketler, erkekler için bu dönemin sonrasında ilk tercih konumuna yükselmiştir. 1950’li yıllardan itibaren de kruvaze ceketler günümüzde ki kıpırdanmaya kadar moda sahnesinden çekilmiş kendilerini daha çok sofistike giyimcilerin özel siparişlerinde gösterebilmişlerdir. Erkekler takım elbiselerini bir yetke ve güç simgesi olarak gördükleri sürece de kruvaze takım elbiseler en seçkin erkek gardıroplarında varlıklarını bir şekilde sürdüreceklerdir.

TAKIM ELBİSE MODELLEMELERİ 1


Monopeto takımlar


Monopeto takım elbiseler erkek gardıroplarının temel öğesidir. Kökleri binici ceketlerine ve jaketataylara dayanır. Monopeto ceketler bu iki temel ceket hattını izleyerek günümüzde ki biçimlendirmelerine ulaşmışlardır.  
Binici ceketlerinin boyu kısalmış ve jaketatay’ın ön gövdesinde ki kıvrım modellemeye dâhil edilmiştir. İlk monopeto ceketler genel olarak üç düğmeli ve kesik klapalı olarak kullanılmışlardır. Ve ilk örnekler daima yelekli olarak tasarlanmışlardır. Üç düğmeli ceketler kullanım açısından oldukça işlevseldirler. Jaketatay’ın ön gövdesinden gelen kıvrım, en alt düğmenin iliklenmesine izin vermez. Dinamik bir görünüm için, en üst düğme kapalı kullanılabilir. Sadece orta bel düğmesi kapatılarak cekete daha rahat ve gevşek bir hava katılabilir. Bu tarzınızla olduğu kadar seçtiğiniz takım elbisenin özellikleri ile de ilintilidir. Daha günlük ve spor dokulu kumaşlarla tasarlanan takım elbiselerinizi daha rahat ve gevşek kullanabilirsiniz. Ancak is yaşamı için tercih edeceğiniz resmiyet derecesi yüksek takım elbiselerinizi daha dinamik ve resmi bir forma büründürmeniz gerekecektir.  
Mevsimsel değişiklikler ile birlikte daha sıcaklaşan iklim koşulları ceketlerin ve yeleklerin ön gövdelerinde ki “V” açıklığını daha aşağı inmeye zorlamış ve bunun doğal bir sonucu olarak da iki düğmeli monopeto takım elbiselerin önü açılmıştır. İki düğmeli ceketler iki işleve sahiptir. Bunlardan ilki giyen erkeğin aksesuar donanımını daha görünür sergileyebilmelerine olanak sağlarlar ve ikinci olarak da üç düğmelilerin ilk tasarımlarında bulunmayan pensleri ve oluşturduğu bel hattı ile daha ince ve fit bir görünüme neden olurlar.  
Monopeto kapanışlı ceketlerin klapa modellemesine “sivri” uçların girmesi erkek siluetinde ki değişime bir anlamda öncülük etmiştir. Özellikle “V” biçimli göğüs açıklığının 1920’li ve 30’lu yıllarda ki beğenirliğinin artmasında oynadıkları rol çok önemlidir. 1920’ler de sivri klapalı monopeto “dinner ceketinin” kabul görmesi bu modellemenin 1920’lerin sonlarında günlük giyime girmesini sağlamıştır. Aynı zamanda bu klapa modellemesi “resmi giyimde” kruvaze ağırlığını da etkilemiştir. Bu klapa modellemesi monopeto ceketi kruvaze edası ile donattığından ve özellikle de yaz aylarında kruvaze ceketlerin üst üste binen iki cephesinin ağırlığını ortadan kaldırdığından dolayı büyük bir rahatlama sağlamıştır.

18 Şubat 2014 Salı

İLKBAHAR / YAZ TAKIM ELBİSELERİ


Gabardin takım elbiseler


Açık renkli tonların kullanılmasını istediğiniz bir takım elbise söz konusu olduğun da, mevsimler arası geçişi sağlayan gabardin kadar mükemmel bir kumaş daha yoktur. Sınırlı olan kullanım süresine karşın sunduğu harikulade lüks üst düzey gabardinleri görkemli bir takım elbise klasiği haline getirmiştir. En ince seviyede bükülmüş ipliklerle dokunmuş olan gabardin kumaşından hazırlanan bir takım elbise kırışacaktır, ancak satensi tazeliği ve sıkı esnekliği giyenlerine prenslere layık bir rahatlık sunacaktır.

 


Moher takım elbiseler


Yaz mevsimi ile ilgili takım elbiseler söz konusu olduğunda Moher takım elbiseler asla unutulmamalıdır. Gerçi yüzeyinin donuk parıltısı ve kumaşın dokunmasının gereği oluşan doğal sertliği onu son zamanlarda geri plana atmış olsa da “baby mohair” yünlerinin üst düzey “merinos” yünleri ile karıştırılması ile elde edilen harman onları yine yaz mevsiminin gözde seçenekleri arasına sokmuştur.  Erken yaz dönemlerinin klasik erkek gardıropları için iyi bir seçenek sunmaya devam etmektedirler.

 

Pamuk gofreli ( seersucker ) takım elbiseler


Amerikan giyim tarzının ikonlaşmış bir klasiği olan pürtük zeminli pamuk materyalli bu gösterişsiz ve rahat takım elbiseler ileri yaz dönemlerin de kullanıcılarına büyük bir rahatlık ve işlevsellik sunarlar. İster düğmeli yaka oxford gömlek ve örgü kravatla yaz için yeterli bir resmiyet sağlarlarken isterseniz de polo pike t-shirt kullanımı ile daha fazla gündelik şıklık oluştururlar. Genel olarak beyaz zemin üzerine mavi, gri ve kahverengi renklerle çizgili ya da minik kareli olarak desenlenirler.

 

İpek Dupion takım elbiseler


1920’li yıllarda Riviera da ki ilk kullanımlarından itibaren yaz dönemi şıklık ve zarafetinde son sözü söylemek sadece bu takım elbiselere düşer. Günümüzde orijinal halinde sadece İtalya da bir dokuma atölyesinde üretilmektedir. Klasik renkleri krem, kahverengi, mavi ve fil grisidir. Doğal iplik dünyasının en iyilerini birleştiren şantung benzeri pütürlü ipek kumaşı diğer önemli yaz kumaşları ile karşılaştırdığımız da, dokunuş hissi daha kuru olmakla beraber pamuklulara oranla çok daha lüks, kırışmaya ketenden daha dayanıklı ve ince dokumalı yaz yünlülerinden de daha dökümlü olduğunu görebiliriz. Gerçek anlamda ki kaliteli kökeni, doğal parlak güzelliği ve üstün dökümü ile bir statü sembolü olmuş ipek Dupion takım elbiseler sadece en itibarlı terziler ve en üst düzey üreticiler tarafından yapılabilen bir klasiktir.

14 Şubat 2014 Cuma

BLAZER CEKET DÜĞMELERİ


Blazer ceketlerin en belirgin özelliği metal düğme donanımlarıdır. Orijinal tasarımlarında metal düğme donanımı altın ya da bakır kaplama olarak oluşturulur. Kır saçlı erkeler ve Blazer giyimlerini gri ağırlıklı pantolonlarla oluşturanlar için gümüş kaplama düğmeler de şık bir alternatiftir. Blazer düğmelerinizde eğer bir aile amblemi ya da seçkin bir kulüp üyeliğinin getirdiği bir armadan yoksunsanız, İngiliz işi saplı, yüzeyi yassı metal düğme donanımını tercih etmeniz daha uygun olacaktır. Aynı şekilde Blazer ceketinizin göğsünde arma taşımanızın da kuralları buna bağlıdır.
 
Günümüzün daha az törensel giyiminde erkeklerin bir kısmı metal düğme donanımının yarattığı şatafatlı görüntüyü tercih etmemektedir. Onların lacivert Blazer ceketleri için en iyi düğme alternatifi koyu kahverengi gerçek boynuz düğmeler olacaktır. Mavi Blazer ceketler içinde “Mother Pearl” olarak adlandırılan gerçek sedef düğmeler zarif bir seçenektir.
 
Ceketinizin kollarında yapılacak düğme düzenlemesinde genel kural ön düğme sayısına bağlı kalınarak yapılmasını söyler. İki düğmeli monopeto Blazer ceketlerin kollarının her birinde dörder adet düğme kullanılması genel eğilimdir. Her bir kol için ikişer adet düğme kullanmakta uygun olabilir ancak üçer adet düğme kullanımı denge dışı kabul edilir. Üç düğme ile kapanan monopeto Blazer ceketler için kollarda üçer ya da dörder adet düğme kullanılması uygun olacaktır. Kruvaze kapanışlılar da düğme sayısını önce tarz, ardından gelenek ve son olarak da kişisel tercih belirler. Kapaklı ceplerle hazırlanan klasik kruvaze Blazer ceketler geleneksel olarak altılı düğme yapısına sahiptirler ve kollarında da dörder adet düğme bulunması uygundur.

BLAZER CEKETLER



 Blazer ceketlerin kullanımı 1880’lere kadar geriye gider. Aslen İngiliz kriket dünyasının ayrılmaz bir parçasıdırlar ve isimlerini de Kriket kulüplerinin ceket üzerinde kullanılan parlak ve göz alıcı renklerden oluşan şeritlerine atfen “kıvılcım saçan ve parıldayan” anlamlarını taşıyan Blazer kelimesinden almışlardır. İlk örnekleri kaba dokunmuş şayak kumaşlarından yapılan düz ya da çizgili ceketlerdir. 1920’lerde de bu günkü görünümlerine ulaşmışlardır. Bu günkü Blazer ceketler tasarımlarını İngiliz denizci subayı ceketlerinden almışlardır. İlk tasarımları parlak düğmeli, göğüs cebi armalı ve modellemesi de kruvaze veya monopeto olarak yapılmıştır. Lacivert denizci Blazer ceketlerinin 20’li yıllarda beyaz pantolonlarla kullanımı zengin erkekler tarafından kendilerini kitlelerden ayıran bir sınıf bilinci yansıması olarak görülmüştür.
 

Blazer ceketlerin farklı renklendirmeler ile kullanımları 1930’lu yıllara rastlar. Bu dönemde özellikle parlak ve canlı görünümü ile Mavi ve ağırbaşlılığı ile de koyu yeşil renk oldukça popüler olmuşlardır. Günümüzde mavi Blazer ceket yorumları hala önemli bir erkek giyim klasiğidir.
 

Blazer ceketlerin erkek giyimine en büyük katkısı iş ve hafta sonu giyimleri arasında oluşturduğu köprü görevidir. Şıklık ve zarafet açısından değerlendirildiğin de Blazer ceketler takım elbise ile spor ceket arasında bir konumlamaya sahiptirler. Resmiyet derecelendirmesin de ise seçilecek model ve model üzerinde oluşturulacak detaylar kolayca işlevsellik değiştirebilir. Kruvaze modeller monopeto modellere göre daha şık ve resmi bir hava yaratırlar. Sivri klapalı monopetolar kesik klapalılara, kapaksız cepler kapaklı ceplere ve çift yırtmaçlılar ile yırtmaçsızlar tek yırtmaçlılara oranla daha şıktırlar. Blazer ceketlerin koyu tonlu gri pantolonlarla giyimi resmiyet derecelerini yükseltir.
 

İyi seçilmiş lacivert Blazer ceket gardırobunuza müthiş bir esneklik sağlayacaktır. Onu yaşamınızın her anına farklı bir işlevsellikle taşımanız mümkündür. Kent yaşamından kıyı yaşamına kadar, ister resmi ve isterseniz rahat giyiminizde sizin için tam anlamı ile bir kurtarıcı olacak ve bu özelliğinden dolayı da erkek gardıroplarında ki “kalıcı” özelliğini sürdürmeye devam edecektir.

13 Şubat 2014 Perşembe

SPOR CEKETLER


Erkek giyimi bitirdiğimiz 20.yüzyılın başlarında henüz rahatlık kavramı ile tanışmamıştı. Giyim kuralları oldukça katı idi. Bir erkeğin giyiminde bu gün son derece önemli bir öğe olan gömlekler dahi “iç giyim” öğesi olarak kabul ediliyor ve sadece kolalı yakalarının ve kol manşetlerinin dışarıdan görülebilmesine izin veriliyordu. O dönemin erkekleri rahat zamanlarında tek bir giyim tarzını kullanabiliyor ve takım elbise ceketlerini “beyaz Flannel” pantolonlarla ve beyaz ayakkabılar ile birlikte giyiyorlardı. Bu giyim şekli öylesine belirleyici olmuştur ki, 1900 – 1910 yılları arasını içeren ve EDWARD dönemi olarak adlandırılan erkek giyiminin genel görüntüsü halini almıştır. Bu durum 1923 yılına kadar sürmüştür ve Ivy League Üniversitelerinin zengin öğrencilerinin spor müsabakalarında kullanılacak ayrı tasarımlı bir ceketi kabul etmesi ile spor ceketler tarih sahnesinde ki yerlerini almaya başlamışlardır. 
 
Birinci Dünya Savaşı bitmiş ve cephelerde yokluk ve sıkıntı içinde yasayan erkekler büyük bir coşku ve iştah ile ülkelerine dönmüşlerdi. Bu dönem belki de erkeklerin “yeni ve farklı olanı” arzulamaya bu denli hazır oldukları tek dönemdir. Dönemin özelliklerinden biri günlük sosyal faaliyetlerin ve eğlencenin neredeyse tamamının “açık hava ve spor” etkinlikleri üzerine kurulmuş olmasıdır. Bu anlayış erkek giyiminde aktif ve seyirci türünde ki her türlü spor ve rahat giysinin önünü açmış ve rahatlık kavramı da bu dönemden sonra sürekli evrim geçirerek erkek giyiminde kendine “kalıcı” bir yer bulmuştur.
 
Geniş omuzları, dolgun göğüs kısmi ve hafifçe biçimlendirilmiş beli ile kalçaya yakın oturuşlu “İngiliz duruşu” bu dönemin temel spor ceket siluetini oluşturur. Bir diğer spor ceket siluetini de pens dikişleri olmayan, kumaş ve astar arasında kalan içyapısı daha az destekli, yani kırılabilir ön cephesi, yumuşak kıvrımlı klapaları ve üç düğmesi ile bol ve rahat dökümlü duruşu sağlayan Amerikan “Ivy League” görüntüsü verir.
Spor giyim için hazırlanan tüm ceketlerin ortak noktası tasarımlarını 19. yüzyıla ait bir model olan “Norfolk” ceketinden almalarıdır. Bu ceket “Donegal” tüvit inden ya da Norfolk yapımı “Haris” takımından ödünç alınmıştır. Bu ceketin temel işlevi taşrada av ceketi olarak kullanılmak üzere oluşturulmuş ve tüm detayları bu işlevi en rahat yerine getirecek şekilde tasarlanmıştır. Bu ceketlerin kentlileşme sürecinin sonunda beyaz Flannel pantolon ve hasır şapkalar ile giyilenleri, en snop yazlık beldelerde bile kabul görmüştür. Sonuç olarak spor ceketlerin erkek giyiminde ki kabulü 1923 yılında gerçekleşmiş, 20’li yılların geri kalan kısmında her türlü taşra detaylarından arındırılarak ve gabardin ile Flannel gibi zıtlık sağlayan kumaşlarla kullanılarak “kentli erkek giyiminin” ayrılmaz bir parçası haline gelmişlerdir.
 
 
Spor ceketlerin “tek ceket” olarak adlandırılmasının nedeni sadece ceket ile birebir eşleşen pantolonlarla takım yapılmamasından dolayı değildir. Bu giyim öğelerinin kendilerine has ve özgün detaylarının oluşu spor ceketlerin aynı zamanda “tek ceket” olarak da adlandırılmasına neden olmuştur.
Spor ceketlerin taşra detaylarından arındırıldığı yıllarda 1926 yılında bir tasarım ön plana çıkmış ve hatta ünlü Hollywood yıldızı Clark Gable tarafından beyaz perdede kullanıldığında tüm dünyada zirveye oturmuştur.
Bu dikişin alt ve üst kenarlarında sağ ve sol tarafa yerleştirilen dörder adet pili “fantezi sırtlı” spor ceketlerin ilk tasarımıdır. Sırt modellemelerinde büzgü, körük gibi farklı uygulamalar geliştirilmiştir. Bu tasarım daha sonralarda cep tasarımlarında ki farklılıklar ile birlikte spor ceketlerin gelişiminde ki mihenk taşı olmuştur.
 
 
30’lu yıllar da spor ceket kavramına, yine önemli bir tasarım farklı bir boyut getirmiştir. Öncelikle binici ceketler parkurlardan kente girmiş ve ceket boylarının uzamasına, kapaklı ceplerin kullanılmasına ve de en önemlisi yırtmacın ceket tasarımında yer almasına neden olmuştur.
30’lu yılların sonlarında dünya yeni bir savaşın eşiğine gelmiş ve her konuda olduğu gibi erkek giyiminde ki gelişmelerde kesintiye uğramıştır. Bu dönemde gelişen savaş teknolojisi 60’lı yıllarda “jet çağını” başlatacaktır. 40’lı yılların savaş sonrası döneme rastlayan ikinci yarısında erkek giyimine yine coşku hâkim olacaktır. Bu dönem de ABD’nin Ivy League Üniversitelerinin yerleşkeleri spor giyimin ve özellikle de spor ceketlerin gelişimine büyük katkı sağlayacak birçok yeni tarzın çıkış noktasını oluşturacaktır. Bu dönem de erkek giyim bilinci takım elbise ve rahat giyimi birbirinden tamamen ayıracak ve spor ceketlerde büyük baskın desenlerin kullanımı başlayacaktır. Bu büyük desenli ekose ceketlerin mirasını bir adım sonra da çizgi desenli shetland ceketler ve özgün Hint ekoseleri olan “Madras” ekoseleri devir alacaklardır.
 
 
 
 
 
 
 
 
 

12 Şubat 2014 Çarşamba

RAHAT VE ŞIK GİYİMDE GÖMLEK KULLANIMI


Şık ve rahat giyim için önemli bir seçenek gömlek ve pantolon eşleştirmeleridir. Bu tür birleştirmeler için temel kural şıklık açısından koyu renk, mevsimine uygun yün pantolon ile üzerine seçilen açık renkli bir şehir gömleğinden yola çıkmaktır. Bu yolculuk kaliteli ve ince örme bir öğe altına giyilecek olan khaki chino pantolon ve hatta jean kullanımına kadar devam edebilir. İki parçadan oluşan giyim birleştirmelerinde bel hizasının altında ve üstünde düşük kontrast yaratacak renk kullanımları genel etkide uzunluk ve şıklık yaratacaktır. Gömlek seçimlerinin renklerin daha koyu tonlamalarından yapılması bu türde ki birleştirmeleri yelpazenin şık tarafına iter. Ve daha altta yer alan pantolonunda gömlekten de koyu tonlarda ki seçimi bedeninize daha ince ve dar bir kontur sağlamanıza neden olarak görünümünüzü uzatır. Toparlamak gerekirse temel kural olarak üçüncü bir giyim öğesi olmadan yapılacak gömlek pantolon eşleştirmelerinde, üst bölgede orta koyulukta bir renk tercihinde bulunularak aşağı doğru da düşük kontrasta sadık kalıp giyim öğelerinin tonlarını koyultmak vardır.  
 
Üst giyim olarak ceketin yer almadığı bu birleştirmelerde sahneyi gömlek alır. Yüzün daha iyi sunumu için gömlek yakası mutlak surette dik durmalı ve ensenizden ayrılmamalıdır. Şık rahat giyimde uzun kollu gömlekler daha etkin bir görünüm sunarlar. Gerektiğinde gömlek kolları düzensiz bir biçimde katlanarak kişisel tarza daha çok vurgu yapılabilir.
 

Rahat ve şık giyime kişisellik katmanın bir diğer yolu desen kullanmaktır. İki öğeden oluşan şık spor giyim birleştirmelerinde en güvenli yol bir deseni düz renk ile birleştirmektir. Eğer desenli olan öğe düz olan öğe ile ilintili olmaz ise desen çok aykırı kalabilir. Bunu engellemenin yolu desenli ve düz öğe arasındaki renk bağlantısının sağlanmasıdır. Böylelikle renk tekrarı sağlanır ve birleştirmenin etkisi artırılır.  
Bu türde ki ikili giyim öğeleri birleştirmelerinde bir başka yol kumaş dokularının birleştirilmesidir. Kumaş dokuları gömlek – pantolon birleştirmelerine boyut katar, ancak dikkat edilmesi gereken iki yüzey arasında parlağa karşı mat ya da pürüzsüz yüzeye karşı pürüzlü yüzey gibi farklılıklar yaratmak gerekliliğidir. Aksi takdirde yüzey benzerliğini bütüne yaymak zariflikten çok zorlama ve yapmacık bir görünüm oluşmasına yol açacaktır.


 

3 Şubat 2014 Pazartesi

İŞ YAŞAMI GARDIROBU İÇİN GÖMLEK SEÇİMLERİ


 

Daha önce belirttiğim gibi gömlek konusunda yapılması gereken ilk iş yüzünüze uygun bir ya da birkaç yaka modelini belirleyebilmeniz ve görsel etkinin artırılması içinde uygun kol manşetlerini oluşturmanız gerekecektir. Bundan sonra iş kumaş, renk ve desen seçimlerine kalır.
Klasik anlamda ki iş gardırobunda bir erkeğin gömleklerinin ağırlıklı kısmı beyaz ve kendi ten rengine uygun tonların oluşturduğu mavi renklerdedir. Bunun devamında da beyaz zemin üzerine yine mavi egemen ya da tam tersi uygulamalarla hazırlanmış çizgi ve kare desenleri gelir.
Sonrasın da zenginleştirme ve çeşitlendirme safhası gelir ki, bu noktada da renkli zeminli desenliler ve tensel etkiyi artırıcı uygun renk kullanımlı düz gömlekler devreye girer. İşin püf noktası iş yaşamı gömleklerinin çizgili ise dar aralıklı ve kareli ise de minik ölçekli desen kullanımları ile oluşturulmasıdır. Bu şıklık ve zarafet derecesini artırır.
Düz dokunmuş kumaşların ardından twill, diagonal, pin point, Oxford, Cambridge, Chambray, fil a fil gibi dokumadan gelen desenler diğer önemli kumaş alternatifleridir. Bunun dışında yine dokumadan oluşan çeşitli çizgi ve figür içeren düz renkli desenlerde mevcuttur.
Anlaşılacağı üzere gömlek çeşitlemesi çok geniş bir aralığı kapsar. Gardırop oluşumunda gömlekler takım elbiselerinizin birden fazlasını destekleyecek şekilde seçilmelidir. Bu işlevsellik açısından önemlidir. Sahip olduğunuz her bir takım elbise için size farklı kullanım seviyeleri sunabilecek en az üç adet gömleğe ve bunların gereksineceği kravatlara ihtiyaç duyacaksınızdır. Gömlek ve kravat seçimleriniz aynı takım elbise üzerinde farklı işlevsellikler ve etkiler yaratmalıdır

.

30 Ocak 2014 Perşembe

GÖMLEK ÜZERİNDE MONOGRAM KULLANIMI


 
Gizlilik ince zevkin ve zarafetin vazgeçilmezidir. Bu nedenle gömlek üzerinde kullanılacak monogramların kullanımlarında büyük ya da göze görünür şekilde yerleştirilmeleri “kaba” sayılırlar ve görgü yoksunluğuna işaret eder. Kişinin monogramını yaka veya kol ağzında taşıması iş bilmemenin açık bir ifadesidir.
Gömlekte monogramın ince zevki yansıtabilmesi için ismin baş harflerini oluşturacak karakterlerin mümkün olduğu kadar sade ve küçük ölçekli seçilmesi gerekir. Harf yüksekliği ½ cm. aşmamalıdır. Üst kalitede gömleklerde monogramlar elde işlenerek oluşturulur.
Yerleştirilmesi konusunda iki farklı eğilim vardır. İngilizler göğüs cebi üst bordürünün pata yakın köşesini ya da tam ortasını, cebin olmadığı gömleklerde de aynı ölçeklendirmenin beden üzerinde ki konumunu tercih ederler. Kıta Avrupası da ki yaklaşım ise monogramı doğrudan bakış açısının altına indirerek sol gövde üzerine pantolon belinin 10 – 12 cm. üstüne konumlar.
Her ikisi arasında bir şıklık farkı olmamakla beraber ikinci yaklaşım daha incelikli olarak kabul edilir. Monogramın renklendirmesi eğer kişinin tarzının özel bir simgesi haline dönüşmüş kendine has bir renk seçimi yoksa gömlek zemininden bir ton koyu olarak ya da tam tersi zıt bir ton kullanılarak yapılır.
Mor her zaman çok özel bir kişisel tarz anlatımı rengi olmuştur.

28 Ocak 2014 Salı

GÖMLEK YAKALARI VE ÖZELLİKLERİ


Sivri uçlu düz yakalar

Bu yaka modeli tüm gömlek yakaları içinde en nötr olanıdır. Her türde ki takım elbise ya da spor ceket ile birlikte giyilebilirler. İdeal uzunlukları yüzün yapısına bağlı olarak 7 ila 8,5 cm. arasında olmalıdır. Uçları arasında ki dar açıklık nedeni ile uzun ve köşeli yüz yapılarından ziyade oval ve yuvarlak yüz yapıları için uygundurlar.


Kent yaka – ayrık yakalar

1920’lerden beri “bespoke” terziliğinin mihenk taşı olmuştur. Windsor tarzında atılacak kravat düğümleri için en uygun yaka modellemesidir. İlk beğeniye sunan “Kent Dükü” olduğu için bu isimle anılırlar ve ayrık yakalı gömleklerin temelini oluştururlar. Günümüzde özellikle hazır giyim markaları tarafından en çok tercih edilip üretilen model olması her türde ki yüz yapısına olan uyumu yüzündendir. Uç uzunlukları, yükseklikleri ve ayrıklık bakımından birden çok çeşide sahiptirler. Bizim kullanımımızda “İtalyan yaka” olarak bilinen yaka modellemesine kadar uzanırlar. Yaka ne kadar ayrıklaşır ise sunumda ki şıklık ve zarafet o kadar artar.
 

Yuvarlak yakalar – kulüp yaka

Özgün halinde ayrı ve sert bir yakadır. İlk dönemin de dünyanın en özel erkek kulüplerinin biri tarafından benimsenip neredeyse de simgesi haline geldiği için “Club Collar” olarak adlandırılmıştır. Artık geniş kitlelerce kullanılmamaktadırlar ancak hala meraklıları tarafından sipariş gömleklerinde ve geleneksel markalar tarafından üretimi devam etmektedir. Şıklıkta farklılık arayanlar için 30’lu yıllarda olduğu üzere “yaka iğnesi” ile birlikte kullanımı seçkin bir zarafet sunar. Kıvrımlarından dolayı köşeli yüzler ile kullanımı son derece uygundur. 
 
Tab yaka
Popülerlik açısından erkek giyiminin günümüzde ki rahatlık anlayışında geri planda kalsa da özellikle de iş giyimi için son derece şık ve zarif bir yaka modelidir. Kravat düğümünün yaka açıklığına tam olarak oturmasını sağlayan bir tasarıma sahiptir. Aynı zamanda da yaka uçlarında olan ve kravat düğümünün altında kalan bantları sayesinde düğümü çeneye doğru yükselterek destekler. Uzun yüz yapısında ki erkekler yaka yüksekliğinden ve oval ile yuvarlak yüzlü erkekler de yakanın uzunlamasına simetrisinden faydalanacaklardır. 
 

İğneli Yakalar

Bu yaka modeli tüm yaka modelleri için de “doruk noktası” kabul edilirler. İğneli yakaların zarafeti kullanımda ki beceriye göre artar ya da azalır. İşlevsel olarak tab yaka ile aynı özelliklere sahiptirler. Yaka yükseklikleri uzun boyunları dengeler ve düz inen yaka uçlarının dikeyliği yuvarlak ya da oval yüzlere zıtlık sağlayarak dengeleyici bir rol oynar. 
 

Düğmeli yakalar
Düğmeli yaka gömlek seçimlerinde ilk dikkat edilmesi gereken yakaların uç uzunluğudur. Eğer yaka yeterince uzun değilse her türlü şıklıktan uzak kabul edilir. Düğmeli yakalar takım elbise kullanımlarında asla resmiyet derecesi yüksek salon ve iş takım elbiseleri ile eşleştirilmemelidir. Daha çok günlük Flannel ve Tüvit tarzı takım elbiseler ile birlikte kullanımları tercih edilmelidir. Aslında kravat ile bu yakanın kullanımına en uygun Blazer ceketler ve Loafer ayakkabılardır. Yaz dönemlerinde de pamuklu kumaşlar ile daha rahat bir kullanım sağlarlar. Genel olarak her türlü yüz yapısına uyumlu kullanımları vardır.
 
 
 

25 Ocak 2014 Cumartesi

GÖMLEK ESTETİĞİ


 
 

Gömlek estetiği


Birçok erkek gömleklerinin yakalarını olması gerekenden ya daha dar ya da daha geniş, kollarında kısa ve bel kısımlarında da daha dolgun giyer. Bunun nedeni çok basittir çünkü ortalama bedenlerde yapılan gömlekler genellikle bu hataların oluşmasına neden olurlar. 
Bir gömleğin yakası üzerinize rahatça oturmadığı sürece en pahalı gömlek bile etkiden yoksun kalacaktır. Gömlek yaka düğmesi ilikliyken yaka ölçünüz boyun ölçünüzden 1,5 cm. kadar geniş olmalıdır. Bunun bir nedeni yıkama sonucu oluşabilecek çekmelere pay tanımak ve diğer önemli nedeni de gömlek yakalarının uçlarının kullanım sırasında gövdeye temasının kaybolmamasıdır.
Gövde de ikinci bir ten görevi gören gömlek yalnızca yakaya değil vücudunuza da rahat oturmalıdır. En azından giyen kişi oturduğunda ön patında herhangi bir açıklığın meydana çıkmasını önleyecek rahatlıkta olmalıdır.
Gömlek uzunluğu kuyruk sokumunu örtecek kadar uzun olmalıdır. Ayrık yakaların yaka uçları kravat kullanımında, yani yaka ilikliyken ceketin altında kalacak uzunluğa sahip olmalıdır. Kravat bağlanıldığında gömlek yakası ile gömlek bedenini birleştiren ve “yaka ayağı” olarak tabir edilen bant kravat düğümünden hiçbir şekilde görünmemelidir.
Gömlek manşetleri düz ya da devrik olsun, gömlek kol boyu uzunluğu kollar ileri doğru uzatıldığında kol ağzının geri çekilmesini engelleyecek yeterli uzunluğa sahip olması gerekir. Kol ağzı bu ek uzunluğun, kolun normal duruşunda el üzerine yığılmasını engelleyebilmek için dar olmalıdır. Eğer el kol ağzından düğmeler ilikli iken eliniz geçebiliyorsa kol ağzı geniş demektir. Kol boyu uzunluğunun gömlek manşetinin alt bitimi el bileği ile başparmak uzantısının oluşturduğu boşluğu öretecek kadar olması ideal ölçüdür.  
Gömlekte resmiyet derecelendirmesi en belirgin özelliği olan yakasından başlar. Yaka ne kadar sert ise gömlek o kadar resmidir. Yaka uçları ne kadar açıksa sunum o denli şıktır. Zıtlık yaratan beyaz yakalar tereddütsüz olarak gömleğin resmiyet derecesini yükseltirler. Bu yakaların yine beyaz manşetlerle eşleşme zorunluluğu bilinenin aksine yoktur. Ancak manşetlerinin devrik olması daha uygundur.
Gömlekte görgü tab ve iğneli yakaların alanına girer. Devrik manşetli gömlekler, tek düğmeli normal manşetlerden ve onlarda iki düğmeli normal manşetlerden daha resmidirler.
Manşet türü ne olursa olsun, gömlek manşetleri ceket kol boyu uzunluğunun doğru olması kaydıyla ceket kol ağzından bir şerit halinde görülebilmelidir. Bu görünüm kolu daha uzun gösterme işlevinin dışında erkek giyiminde önemli estetik ve geleneksel anlamda da zarafet kuralıdır.

24 Ocak 2014 Cuma

GÖMLEK YAKA SEÇİMİNİ KİŞİSELLEŞTİRMEK


Sofistike giyimcilerin hepsi kendilerine uygun bir veya birkaç yaka modelini bilgi ve deneyimlerinden faydalanarak ve kuralları bilerek mutlaka oluşturmuşlardır.

Erkeğin varlığını güçlendirmede, yüze en yakın öğe olmasından dolayı açı, ölçek ve kütle bakımından uygun tasarlanmış gömlek yakasından daha etkin bir giyim öğesi daha olmadığını belirtmeliyim.

Gömlek yakalarında, yaka uçlarının uzunluğunu ya da ayrıklığını başın kontur ve ebadı belirlemelidir. Bu da özünde bir oran meselesidir. Yakalar aynı zamanda işlevsel olarak da hâkim yüz hatlarını yumuşatmalı ve zayıf olanlarını da destekleyerek güçlendirmelidir.

Genel olarak üç farklı yüz yapısından söz edebiliriz. Oval yüz yapısında olanlar hemen her türlü yaka modelini rahatlıkla kullanabilirler.

 
Uzun yüz yapısında olanlar, yarı ayrık yakalardan Fransız yakalara kadar modellemeleri tercih etmelidirler.

 
Yuvarlak yüz yapısında olanlar ise yarı ayrık yakalardan kapalı yakalara kadar olan modellemelere yönelmelidir.

 

22 Ocak 2014 Çarşamba

FARKLI TASARIMA SAHİP DESENLERİ BİRLEŞTİRMEK


 
Yine ölçek kavramına başvuracağız, ancak ilk birleştirmede “zıtlık” yaratmak üzere kullandığımız ölçeklendirmeyi bu kez “yakınlık” yaratmak amaçlı kullanacağız. Burada amaç farklı tasarımlı desenlerin birbirine rakip olmasını engellemek olmalıdır. Desenler birbiri ile zıt ölçeklerde seçilirler ise geniş ölçekli desenin estetik gücü ağır basacak ve daha küçük ölçekli olanını gölgede bırakacaktır. Örneklememizi çizgili bir gömlek ile figürlü bir kravat üzerinde oluşturabiliriz. Gömlek çizgilerinin sahip olduğu ara boşluklarla kravat figürlerinin boşlukları uygun ölçek de seçildiği takdirde her iki desen birbirini destekleyerek bütünün oluşmasını sağlayacaklardır.
Burada bir kural istisnasından söz etmemiz gerekecektir. Minyatür ölçekli bir deseni farklı tasarımda bir diğer desenle birleştirirken ikinci öğe geniş ölçekte seçilmelidir. Örneğin çok minik kareli bir gömleği çok dar boşluklu çizgili bir kravat ile birleştirmek çok iyi sonuç vermeyecektir. Ayni gömleği daha geniş boşluklu çizgili bir kravat ile birleştirmek izleyen gözün algısını daha kolay yapılandıracaktır.

Üç deseni birleştirmek

Evet, artık işimizi iyice zorlaştıracak ve riski daha fazla hissetmemize neden olacak noktaya gelmiş bulunuyoruz. Bu noktadan sonra olanaksız gibi görünen işlemleri yapabilmenin kurallarını göreceğiz. Üç farklı tasarımlı deseni birleştirirken izlenebilecek en emin yol desenlerin birbirinden ayrıldığı noktayı saptayabilmektir. Ölçeklendirme de tutarlı miktarda zıtlık yaratmamız gerekecektir. Yani desenlerin ebatları arasında zıtlık yaratacak bir ölçek farkı olacak ancak bu birbirlerini gölgelendirmelerine neden olmayacaktır. Geniş aralıklı balıksırtı bir ceketi, kareli bir gömlek ile eşleştirip, üzerinde de uygun ölçekli çizgili bir kravat kullanmak bizim için iyi bir deneyim sağlayacaktır.  

Biri farklı ve diğer ikisi aynı tasarımlı üç deseni karıştırmak

Sanırım dikkatinizi çekmiştir, artık desenleri birleştirmek yerine “karıştırmak” sözcüğünü kullanmaya başladım. Artık yolumuz daha da dikleşiyor. İki kareli ve bir çizgili ya da tam tersi üç deseni birbirine karıştırırken ölçek kavramımızı “zıtlık” ve “yakınlık” yaratacak şekilde değerlendirmemiz gerekmektedir. Temel kural, her iki desen tasarımı içinde aynıdır. Aynı tasarımın iki deseni arasında “zıtlık” ve farklı tasarımlı desen içinde denge sağlayacak bir “yakınlık” kullanılır. Örnekleyecek olursak, geniş kareli bir ceket için ince çizgili bir gömlek ve geniş çizgili bir kravat seçilir, böylelikle iki ayni tasarımlı desen arasında “zıtlık” yaratılır, geniş çizgili kravatın geniş kareli ceket ile kullanımı da denge sağlayıcı bir“yakınlık” oluşturur.  
Bu tür de yapacağınız birleştirmelerin püf noktasını kravat deseninin seçimi oluşturur. Açık alanlı ve geniş figürlü kravat desenleri her zaman desen birleştirmeleri ve karıştırmalarında oyunu kurmanızı kolaylaştıracaktır. Dikkat etmeniz gereken nokta kravat deseni “yakınlık” kuracağı ölçeği ayni tasarımlı desenin “baskın” olanından alması gerekliliği olacaktır.

Dört deseni karıştırmak

Ve son! Sahne sizin ve yeteneklerinizin, desen karıştırma işinin zirvesi olan bu noktada size sunabileceğim bir kural yok. Çünkü burası bir kural yazma alanı. Burası sizin taklit edilemez giyim becerinizi gözler önüne sergileyeceğiniz alan. Bu noktaya kadar taklit edebilir ya da edilebilirdiniz, ancak burası giyimin sanata dönüştüğü ve dolayısı ile de ilhamın taklide karşı zafer kazandığı noktadır.  
Burada size bir kuralın varlığından söz edememekle birlikte sadece bir tavsiyede bulunabilirim. Karıştıracağınız desenleri birbirini destekleyecek şekilde ölçeklendirin ve en önemlisi giyiminize hafif bir gevşeklik ve düzensizlik hissi hâkim olsun. Unutmayın kâğıt üzerinde kurallar ne kadar basit görünürse görünsün desenleri karıştırma işinde yeteneğinizin gelişmesi uzun ve zorlu çabalar gerektirecektir.