13 Şubat 2014 Perşembe

SPOR CEKETLER


Erkek giyimi bitirdiğimiz 20.yüzyılın başlarında henüz rahatlık kavramı ile tanışmamıştı. Giyim kuralları oldukça katı idi. Bir erkeğin giyiminde bu gün son derece önemli bir öğe olan gömlekler dahi “iç giyim” öğesi olarak kabul ediliyor ve sadece kolalı yakalarının ve kol manşetlerinin dışarıdan görülebilmesine izin veriliyordu. O dönemin erkekleri rahat zamanlarında tek bir giyim tarzını kullanabiliyor ve takım elbise ceketlerini “beyaz Flannel” pantolonlarla ve beyaz ayakkabılar ile birlikte giyiyorlardı. Bu giyim şekli öylesine belirleyici olmuştur ki, 1900 – 1910 yılları arasını içeren ve EDWARD dönemi olarak adlandırılan erkek giyiminin genel görüntüsü halini almıştır. Bu durum 1923 yılına kadar sürmüştür ve Ivy League Üniversitelerinin zengin öğrencilerinin spor müsabakalarında kullanılacak ayrı tasarımlı bir ceketi kabul etmesi ile spor ceketler tarih sahnesinde ki yerlerini almaya başlamışlardır. 
 
Birinci Dünya Savaşı bitmiş ve cephelerde yokluk ve sıkıntı içinde yasayan erkekler büyük bir coşku ve iştah ile ülkelerine dönmüşlerdi. Bu dönem belki de erkeklerin “yeni ve farklı olanı” arzulamaya bu denli hazır oldukları tek dönemdir. Dönemin özelliklerinden biri günlük sosyal faaliyetlerin ve eğlencenin neredeyse tamamının “açık hava ve spor” etkinlikleri üzerine kurulmuş olmasıdır. Bu anlayış erkek giyiminde aktif ve seyirci türünde ki her türlü spor ve rahat giysinin önünü açmış ve rahatlık kavramı da bu dönemden sonra sürekli evrim geçirerek erkek giyiminde kendine “kalıcı” bir yer bulmuştur.
 
Geniş omuzları, dolgun göğüs kısmi ve hafifçe biçimlendirilmiş beli ile kalçaya yakın oturuşlu “İngiliz duruşu” bu dönemin temel spor ceket siluetini oluşturur. Bir diğer spor ceket siluetini de pens dikişleri olmayan, kumaş ve astar arasında kalan içyapısı daha az destekli, yani kırılabilir ön cephesi, yumuşak kıvrımlı klapaları ve üç düğmesi ile bol ve rahat dökümlü duruşu sağlayan Amerikan “Ivy League” görüntüsü verir.
Spor giyim için hazırlanan tüm ceketlerin ortak noktası tasarımlarını 19. yüzyıla ait bir model olan “Norfolk” ceketinden almalarıdır. Bu ceket “Donegal” tüvit inden ya da Norfolk yapımı “Haris” takımından ödünç alınmıştır. Bu ceketin temel işlevi taşrada av ceketi olarak kullanılmak üzere oluşturulmuş ve tüm detayları bu işlevi en rahat yerine getirecek şekilde tasarlanmıştır. Bu ceketlerin kentlileşme sürecinin sonunda beyaz Flannel pantolon ve hasır şapkalar ile giyilenleri, en snop yazlık beldelerde bile kabul görmüştür. Sonuç olarak spor ceketlerin erkek giyiminde ki kabulü 1923 yılında gerçekleşmiş, 20’li yılların geri kalan kısmında her türlü taşra detaylarından arındırılarak ve gabardin ile Flannel gibi zıtlık sağlayan kumaşlarla kullanılarak “kentli erkek giyiminin” ayrılmaz bir parçası haline gelmişlerdir.
 
 
Spor ceketlerin “tek ceket” olarak adlandırılmasının nedeni sadece ceket ile birebir eşleşen pantolonlarla takım yapılmamasından dolayı değildir. Bu giyim öğelerinin kendilerine has ve özgün detaylarının oluşu spor ceketlerin aynı zamanda “tek ceket” olarak da adlandırılmasına neden olmuştur.
Spor ceketlerin taşra detaylarından arındırıldığı yıllarda 1926 yılında bir tasarım ön plana çıkmış ve hatta ünlü Hollywood yıldızı Clark Gable tarafından beyaz perdede kullanıldığında tüm dünyada zirveye oturmuştur.
Bu dikişin alt ve üst kenarlarında sağ ve sol tarafa yerleştirilen dörder adet pili “fantezi sırtlı” spor ceketlerin ilk tasarımıdır. Sırt modellemelerinde büzgü, körük gibi farklı uygulamalar geliştirilmiştir. Bu tasarım daha sonralarda cep tasarımlarında ki farklılıklar ile birlikte spor ceketlerin gelişiminde ki mihenk taşı olmuştur.
 
 
30’lu yıllar da spor ceket kavramına, yine önemli bir tasarım farklı bir boyut getirmiştir. Öncelikle binici ceketler parkurlardan kente girmiş ve ceket boylarının uzamasına, kapaklı ceplerin kullanılmasına ve de en önemlisi yırtmacın ceket tasarımında yer almasına neden olmuştur.
30’lu yılların sonlarında dünya yeni bir savaşın eşiğine gelmiş ve her konuda olduğu gibi erkek giyiminde ki gelişmelerde kesintiye uğramıştır. Bu dönemde gelişen savaş teknolojisi 60’lı yıllarda “jet çağını” başlatacaktır. 40’lı yılların savaş sonrası döneme rastlayan ikinci yarısında erkek giyimine yine coşku hâkim olacaktır. Bu dönem de ABD’nin Ivy League Üniversitelerinin yerleşkeleri spor giyimin ve özellikle de spor ceketlerin gelişimine büyük katkı sağlayacak birçok yeni tarzın çıkış noktasını oluşturacaktır. Bu dönem de erkek giyim bilinci takım elbise ve rahat giyimi birbirinden tamamen ayıracak ve spor ceketlerde büyük baskın desenlerin kullanımı başlayacaktır. Bu büyük desenli ekose ceketlerin mirasını bir adım sonra da çizgi desenli shetland ceketler ve özgün Hint ekoseleri olan “Madras” ekoseleri devir alacaklardır.
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder